|
|
|
Sizin Gönderdikleriniz
MINDIRAS ADASI (İki çağın bilimkurgusal ve fantastik öyküsü)
[Öykünün tamamını okumak için tıklayınız]
ACEMİ AVCI, ACEMİ DEŞTİVAN ( Rahmi ALTINSOY ) .... Karanlık iyiden iyiye çökmüştü amca Mustafa oradaki gıyıklardan bir iki parça aldı geldi üç beş taştan çevirdikleri ocağa koyarak yaktı. Ateş gorlanınca tarladan seçtikleri süt mekkeleri güzelce gorlanan ateşe attılar. Sonra mı sonrası malum. Ateşte üttükleri mekkeleri afiyetle yediler. Bu arada da ara sıra tenike çalıp bağırarak güya domuzların mekke tarlasına gelmesini önleyecekler mekkeyi domuzlardan koruyacaklar akılları sıra! ..... [Devamını okumak için tıklayınız]
ZEYNEP İLE RÜŞTÜ ( Rahmi ALTINSOY ) Hikayemiz Kurtuluş Savaşı yıllarında Anadolu'nun şirin mi şirin bir köyünde geçer. (Yenişar Nahiyesinin Bademli Köyü) Rüştü askerlik çağına gelmiş güçlü kuvvetli yakışıklı tuttuğunu koparan özü de sözü de bir yiğit delikanlıydı. Rüştünün bir de yavuklusu vardı Zeynep. Güzel mi güzel alımlı mı alımlı, çalışkan, yürekli bir köylü kızı idi Zeynep.…… [Devamını okumak için tıklayınız]
GÖNÜL VE VATAN (Emekli Öğretmen Veli KARACA'nın "Çarıklı Bilge ve Oğlu" kitabından alınmıştır.) Bu fetva üzerine bir gece kimsenin haberi olmadan Güssün’ü Halil’in yanına getirdik.Yatağından kalkamayan Halil Güssün’ü görünce ayak üstü dikilerek” Allah” diyerek kızın boynuna sarıldı.Biz dışarı çıktık.Halil ile Güssün bir müddet içerde kaldı. İki sigara içimi sonra Güssün ağlayarak dışarı çıktı.Her tarafı kan içindeydi.İçeri girdik,o da kanlar içinde upuzun yatıyordu.Halâ ağzından kan geliyordu ama Halil ölmüştü. Vatan, Güssün için kan kusarak ölen Halil’e Allah rahmet eylesin ........ [Devamını okumak için tıklayın]
YENİŞAR ve DEDEGÜL SUNUSU ( Eser Özdoğan )
[Sunuyu izlemek için tıklayın]
YENİŞAR'I YÖNETENLER ( Veli Yeşilyurt )
[Yenişar'da Muhtarlık, Belediye Başkanlığı ve Kaymakamlık Yapanları görmek için tıklayın]
YENİŞARBADEMLİ'DEKİ EBU EYYUB-EL ENSARİ HAZRETLERİNİN YAKINLARI VE ALLAH DOSTLARI ( Veli Yeşilyurt ) Yenişarbademli’miz ile ilgili Eski Kayıtlarda bu aynen şöyle geçmektedir. “Cemaat-an nesli Ebu Eyyub-el Ensari Rahmetullahi Aleyh” Türkçesi şöyledir. "Ebu Eyyüb-el Ensari Allah ona rahmet eylesin neslinden" Mustafa oğlu Ali Mustafa oğlu Hamza Ali GÜLDEDE (İlçemizdeki Dedegül Zirvesinin adını aldığı zat-ı muhteremdir.) Halil oğlu Ahmet Halil oğlu Hüseyin Halil oğlu Abdi Pir-inin oğlu İbrahim İbrahim oğlu Mehmet Peki bu Muhterem zatlar nerede, kaç yılında yaşamışlar ?... [Devamını okumak için tıklayınız]
DÜNDEN BUGÜNE YENİŞAR ( Prof. Dr. Mesut AKGÜL ) Her Yenişarlı’nın az veya çok, öyle veya böyle dinlediği eski hikayeler vardır. Yenişar’ı ve Yenişar da hayatı anlatan. Bire bir olmasa da rivayet odur ki kabilinden hatırlamaya çalışalım. Şöyle ki; köye inen ve uzun zaman insanların arasında yaşayan bir ceylan yavrusu anlatılır. Bir başka zaman bu dağlarda oğlakları alıp götürecek kadar büyük kartallardan, yayla yolunda karşılaştıkları ve kendilerine homurdanarak taş-ağaç atan ayıdan bahsedilir… Bir başkasının fasülye hasat mevsiminde Yörüklerden develer kiralayıp pazara fasülye taşıdığını anlatırlar... [Devamını okumak için tıklayınız]
YENİŞARDA NELER YAPILIRDI ? ( N.Yaşar AKGÜL ) Her alanda olduğu gibi kültürel alanda da maalesef değerlerimizin önemli bir kısmı yok olmaya yüz tuttu. Günümüzden 25-30 yıl önce “Yenişarbademli’de neler yapılır dı ?” diye hafızalarımızı yokladığımızda bakın nelerle karşılaşıyoruz. Arıkdan tüğlenir Ceviz gabırcaklanır Mıkla yapılır İfrit olunur Ergenli sokakda eftiklenir Zıvgarıya goşulur Zülbiye döşenirdi.... |
|
YENİŞARBADEMLİ YÖRESİNDE BULUNAN ŞİFALI BİTKİLER Acarus calamus L. Familyası: Araceae Yöresel adları: Eğir, eğir kökü, eğil,eğil kökü, hazanbelKullanılan kısımları: Yaprak ve kökleri Kullanım alanları: Baş ve diş ağrılarında, soğuk algınlığında, hafızayı kuvvetlendirici, boğaz ağrıları ve bademcik iltihaplarında, böbrek hastalıklarında, damar tıkanıklıklarında ve aynı zamanda iştah açıcı olarak kullanılmaktadır. Araştırma Sahasında Bulunduğu Yerler: Yenişarbademli yöresinde, 1000-1200 m. rakımlar arasında özellikle Beyşehir Gölü civarında doğal olarak bulunmaktadır........... [Devamını okumak için tıklayınız]
DÖRT GARDAŞLAR EFSANESİ ( N.Yaşar AKGÜL ) Günümüzden 25-30 yıl öncesine kadar Teke yöresinde kışlayan Yörükler, ilkbahar aylarında Dedegül Tepesi ve eteklerinde bulunan yaylalara çıkarlardı. İlkbahar ve yaz başlarında yüksek yaylaları mesken tutan Yörükler, temmuz ve ağustos aylarından itibaren yükseklerde otların azalmasıyla birlikte daha aşağılara inerler ve buralarda güzlerlerdi. İşte hikayemizin kahramanları da böyle bir Yörük ailesinin fertleri. ............ Çoban kavalıyla,
“Eşkiyalar sürüyü bastı Kıl bağacık kolumu kesti Kara köpek kan kustu. Yetişin ağalar Koyun Kestel’i aştı." demektedir. .............. [Devamını okumak için tıklayınız]
YENİŞAR'IN KADERİ ( Rahmi ALTINSOY ) Harmanında düvenini düğünlerindeki öngüllerini unutamıyorum Bayramlarındaki konak yerlerindeki mıklalarının zülbileyerinin ağzımdan gitmiyor tadı o samimiyet o dostluklar karşılıksız beklentisiz çıkarsız dostluklar nerede .Nerede arıyorum bulan varsa haber versin benim gibi kaybedenlere…… [Devamını okumak için tıklayınız]
DEDE EFSANESİ ( Rahmi ALTINSOY ) Müridleri ve köy halkı Dede’nin her ölüm yıldönümünde Dede’nin mezarı başında bütün köy halkı, civar köylerin halkının da davet edildiği büyük bir aş döker ve ruhuna fatihalar gönderirlerdi. Yıllarca bu gelenek devam edegelmiş, fakat artık zamanımızda unutulmuş ahde vefanın bir yer ismi olduğu veçhile vefasızlık her yönüyle olduğu gibi burada da karşımıza çıkıyor. Yenişarbademli İlçe merkezinde yıllara meydan okuyarak bu güne kadar gelen ardıç koruluğun ismi Adem Dede’ye ithafen DEDE olarak söylenegelmiştir.Halen mezarı buluşma yeri olan yerde taşlarla çevrilmiş halde bakımsız, virane bir halde öylece mahsun bir şekilde bizlere bakmaktadır.... [Devamını okumak için tıklayınız]
ŞİİRLER
HASRET ( Rahmi ALTINSOY )
Gözümde tüter Yenişarın dağları taşları
Hayalimde düşümde Yenişarın gatıncılı aşları .............. [Devamını okumak için tıklayınız]
DEDEGÜL ( Hilmi Özdemir )
Mevsimin ilk karı yağmış başına,
Sen kavuştun karına Dedegül . ................ [Devamını okumak için tıklayınız]
YENİŞAR ( Ünal YAĞIZ )
Ne kadar özenmiş sana eşsiz yar,
Göz bebeğim anayurdum YENİŞAR. .............. [Devamını okumak için tıklayınız]
YAYLALAR ( Ünal YAĞIZ )
Geçti şu yaz bahar, erişti hazan, Yine ıssız kaldı YAYLALAR.
............... [Devamını okumak için tıklayınız]
BADEMLİ ( Ünal YAĞIZ )
Tütüyorsun şu burnumda, gözümde, Havan ile suyun ile BADEMLİ. .............. [Devamını okumak için tıklayınız]
|
|
Bu Web Sitesi En İyi 1024x768 Ekran
Çözünürlüğü ve Gerçek Renkte Görüntülenebilir. |
