Yenişarbademli üç köyün birleşmesiyle ( Bademli, Yenice, Pınarbaşı) Belediye teşkilatını kurmuş yıllar önce(1954) .Daha sonra ilçe olmuş 1990’da iki köy ile ama birisi geriye dönmüş ( Gedikli) . Tarihin derinliklerin gelen bir hikayesi var Yenişarbademli’nin bir Beyşehir’e, bir Konya’ya ve nihayet Isparta’nın ilçesi kasabası bucağı ve köyü.Yaa neler gelmiş neler geçmiş başından benim memleketimin.Hiç sorup sual ettiniz mi?
İşte sevgili Yenişarbademli’li hemşerilerim sevmek iyi güzel ama iyiyken, güzelken, sevgiliye ihtiyacı varken sevmek işi bitince ara sıra sevmek gibi vefasız sevgili olmaktansa olmaması daha iyidir diyorum.
Yıllar önce benim köylüm sabahın erken vaktinde kalkıp azıkkabısının içine evde bulduğu bi baş soğan biraz çökelek yaz ise bulursa birkaç gavete yufka ekmeğiyle kibrit kutusuna koyduğu bi tutam tuzu arkasına sarınır ver elini kesim kesmeye, veya kabık yüzmeye tomruk çekmeye.
Sahahtan öküzlerinin karnını doyurur kağnısını goşar azığını alır vurur kendini dağlara taşlara. Binbir güçlükle kesip gabığını yüzdüğü tomrukları kağnıya yükleyip tozlu topraklı yollardan kah dimdik yokuşta firen yaparak kah öküzlerine “dohaa” deyir ırahatı koyardı ıramasın başına dinlendirirdi öküzlerini ekmek teknesini.
Gelirdi depoya yıkardı tomruğu kağnısından, büyük bir başarmış edasıyla evine ekmek getirmenin çoluk çocuğunun rızgını kazanmasın mutluluğu ile tüttürür dü çigarasını köye doğru yol alırken.
Başka bir gün köylüm dağdan taştan depoya getirdiği odunu, tomruğu dışarıya götürecek kamyonlara yüklemek için mangalar oluşturmuş.Her manga sırası geldiğinde kamyonlara biner depodan veya odunsa bazen depodan bazen de rampadan yükler kamyonlara teri kurumadan alırdı el emeğinin karşılığı parayı…
İlkokul orta okul öğrencileri Cumartesi ( eskiden hafta sonu tatili cumartesi öğleden sonra başlardı ) günü öğleden sonra haberleşirlerdi yaylaya gitmek için öveğin başında ergenli sokakta.Toplanırdı kızlı erkekli çocuklar yaylaya doğru yürümeye.Ayaklarında Derbey veya uğur lastik ayakkabısı üstünde yoşunmuş enterisi veya kazağıyla. Kimi Senitalanına kimi Hacıbeyoluğuna kimisi Körmenliğe kimi Mehmetoluğuna kimide Kızılalana daha sayamadığım yaylalara.Yol devam eder Eğrik, Armıt, Sıçanşam yarısı Kestele yarıyısı Yeniyoldan devam eder gurbet havaları marşlar eşliğinde bazenda taş yuvarlar Batıpçıkana arakasından bakar keyifle sonra Ayıdeliği Yavşanlı ver elini Senitalanı Alınoluk Söbalandan Körmenlik ……..
Yaylalarda çocuk sesi kuzu sesine, oğlak sesi köpek sesine karışır.Göbekli gıncırak , sıcak taş oyunları fırıldak yapmalar geceleri obalararası ev gezmeleri unutulmaz hatıralar birbirini kovalar.
Harmanında düvenini düğünlerindeki öngüllerini unutamıyorum Bayramlarındaki konak yerlerindeki mıklalarının zülbileyerinin ağzımdan gitmiyor tadı o samimiyet o dostluklar karşılıksız beklentisiz çıkarsız dostluklar nerede .Nerede arıyorum bulan varsa haber versin benim gibi kaybedenlere……
Rahmi ALTINSOY 16 Haziran 2006 ISPARTA
|
Bu Web Sitesi En İyi 1024x768 Ekran
Çözünürlüğü ve Gerçek Renkte Görüntülenebilir. |